Boyut:29x73(Çerçeve hariç) Bu rölyefi daha önce hiç apmamıştık. ilk denememizdi. Bunu da sergiye çıkacağı için bir haftada bitirdim. Elbisesinin katları beni çok ugraştırdı kadının ve çocugun yüzlerini canım arkadaşım neşe yaptı, kendisine teşekkürü borç bilirim.
Eşimin istegi üzerine yaptığım Mostar köprüsü eseri, Mimar Sinan'ın çıragı Mimar Hayrettin tarafından 456 kalıp taş kullanılarak yapılmıştır. köprünün uzunlugu 30, yüksekligi 20 m. iç savaş sırasında tümüyle yıkılan köprünün taşları nehir yatagından bulunup çıkartılarak bir Türk firmasınca ilk modeline göre yeniden yapılmış ve 2004 yılında kullanıma açılmıştır. Eski bir resme bakarak yaptım benzetebildiysem ne mutlu bana. :)
Kekovayı görünce bayıldım, bu çok kolay dedim ama hiç öyle olmadı. Çok zorlandım, kayaları bir heykeltıraş gibi oydum, sonra bozdum tekrar oydum. Sonunda bitirdim. bu degişik bir çalışma oldu ve sağolsun arkadaşım Neşe denizin rengini çok güzel ayarladı.
Boyut:55x83(Çerçeve hariç) Bu tablo kuru çeşmenin 1800'lü yıllardaki haliymiş. Arkadaki dağlara bayıldım. Yaparken biraz abartmış olabilirim ama karlı haliyle çok seviyorum. :)
Göksuyu görünce yalılara bayıldım, özellikle eski olmaları benim çok hoşuma gidiyor. Tablolarımda gördüğünüz gibi ben tek bir ev yada bir yalı yapamıyorum tabloya baktıgım zaman birçok ev ve ayrıntı görmeliyim, şaşırmalıyım hayran kalmalıyım.
Hocamız Şükran Hanım bana sınıfta "taş ustası" derdi ve efesi yapmamı istedi. Bu tabloyu yaparken anladımki ben gerçekten taşı çok seviyorum yaptıgım bütün tablolarda mutlaka taş vardır. Efes'i beğenen çok insan var, ben de soldaki duvarı çok severim ve tablo ismek'in katoloğuna girdi.
14/09/1961 İstanbul doğumluyum, ev hanımıyım. İsmek kurslarına kızımın ısrarı ile başladım. Önceleri cilt bakımına gidiyordum, 2 ay sonra rölyef kursunu gördüm ve kelimenin tam anlamıyla hayran kaldım. Cilt bakımını yarım bırakıp rölyefe başladım ve yaptığım her tablodan büyük keyif aldım. Dört senedir rölyef yapıyorum. önceleri küçük tablolar yapıyordum, zaman geçtikçe ustalaştım ve daha büyük tablolar yapmaya başladım.
Tablolarımda karton, tutkal, alçı,Nişasta polimer tutkal, seramik hamuru, yapay yosunlar vb. şeyler kullanıyorum.
Kendimi geliştirmek için bir sene de resim kursuna gittim ama tabii ki yeterli olmadı. Dört-beş sene daha uğraşmam lazım resimle de.
İsmek gerçekten hayatımı değiştirdi diyebilirim, rölyef ve resime özellikle aşık oldum. Yapmadığım zamanlar sıkılıyorum. Aynı şekilde bu uğraşlar hayata bakışımı da değiştirdi, önceleri bulutlara bakarken boş gözlerle bakarmışım şimdi anlıyorum. Kurstan sonra bulutlara, ağaçlara, kuşlara kısacası doğaya çok daha farklı gözlerle bakıyorum, sadece doğayı izlerken bile çok büyük zevk alıyorum.